Günümüzde insan ömrünün uzamasıyla birlikte vücutta meydana gelen bilişsel ve nörofizyolojik bozuklukların sıklığı gittikçe artmaktadır. Bu bozuklukların şiddeti; yaşa, beslenmeye, cinsiyete, genetik özelliklere ve hatta çevresel faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir. Yaşlanma beraberinde görülen bozulmalar son yıllarda birçok bilim insanı tarafından dikkatle incelenmekte ve bu bozuklukların zararlı etkilerinin zamanla azaltılıp azaltılamayacağına dair çeşitli cevaplar aranmaktadır. Yaşlanma, nedeni tam olarak tespit edilemeyen karmaşık bir dizi değişikliğin vücutta birikmesiyle birlikte görülmektedir. Özellikle vücudun en hayati organlarından birisi olan beyinde, yaşlanmanın etkisi oldukça fazla hissedilmektedir. Beyin yaşlanmasını patofizyolojik ve morfolojik açılardan değerlendirmek mümkündür. Örneğin, sinir hücrelerindeki küçülmeler, demiyelinizasyon ve beyaz cevherde lezyonların ortaya çıkması patofizyolojik açılardan değerlendirilirken; beyin hacmindeki azalmalar, beyaz cevherdeki bozulmalar ve ventriküler genişlemeler ise morfolojik açıdan incelenmektedir.
Nörobilim Yazı Serisi 3: Beyin Yaşlanmasına Kısa Bir Bakış
tarafından Merve Kızılırmak | Ağu 4, 2022 | BIOINFOREVIEWS, BiyoBilimler, Sinir Bilimi | 0 yorum