1. 18-19 Mayıs 2024 tarihlerinde gerçekleştireceğimiz Bioinfocongres VI kongresine kayıt için tıklayınız.

2. 28 – 29 Ekim 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz Bioinfocongress V kongresi için tıklayınız.

3. 17 Mayıs 2023 tarihinde yayımlanan BioinfoCodesJournal Dergisi (ENG) 1. Sayısı için tıklayınız.

4. 18 Mart 2023 tarihinde yayımlanan Bioinfojournal Dergisi 6. Sayısı  için tıklayınız.

5. Bioinforange platformu ekip üyeliği başvurusu için lütfen tıklayınız.

6. Bilim paylaşımı adına destek ve işbirlikleri için iletişime geçebilirsiniz.

Human Papillomavirus (HPV), birçok insan epitelyal hücreyi enfekte eden bir DNA virüsüdür. HPV genellikle serviks kanseri ile ilişkilendirilse de diğer kanser türlerindeki potansiyel rolü üzerine çeşitli araştırma çalışmaları bulunmaktadır. HPV’nin kanser oluşumundaki rolü, tümör baskılayıcı proteinleri parçalayan E6 ve E7 onkoproteinlerinden kaynaklanmaktadır, bu da kontrolsüz hücre döngüsü ilerlemesine yol açarak kanser gelişimine katkı sunmaktadır. Kanser ve HPV arasındaki potansiyel ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi için daha fazla araştırma ve derinlemesine moleküler analizlere ihtiyaç vardır; ancak, bu bulguların klinik sonuçlarını belirlemek için daha fazla çalışma gerekmektedir.

Son dönemde tiroid kanseri teşhislerindeki artış, bilimsel topluluğu bu eğilimin arkasındaki potansiyel nedenleri araştırmaya yönlendirmiştir. Özellikle, Amerika Birleşik Devletleri’nde tiroid kanseri insidansındaki üç kat artış dikkat çekicidir ve yılda yaklaşık 45,000 yeni vaka teşhis edilmektedir. Tiroid kanseri, tiroid bezindeki hücrelerin anormal büyümesi sonucu oluşan malign bir tümördür ve genellikle tiroid hormonlarını düzenleyen hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile başlamaktadır. Tiroid kanserinin etiyolojisi genetik ve çevresel faktörlere dayanmaktadır; bilinen genetik mutasyonlar arasında BRAF, RAS ve RET/PTC bozuklukları öne çıkmaktadır. Çocukluk döneminde maruz kalınan iyonlaştırıcı radyasyon, tiroid kanseri riskini artırabildiği gibi, aynı zamanda beslenme faktörleri arasında yer alan iyot eksikliği veya fazlalığı da hastalığın gelişimine etki edebilmektedir. Bu bağlamda, genellikle göz ardı edilen bir diğer önemli faktör ise insan papillomavirüs enfeksiyonlarının rolüdür.

Yang ve ekibinin yürüttüğü araştırma, 12,248 hastanın incelenmesini içermekte olup, tiroid kanseri olan bireylerde önceki HPV enfeksiyonlarının kontrol gruplarına göre (sırasıyla %15,3; %7,6) daha yüksek prevalansa sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu fark, cinsiyet, gelir düzeyi, coğrafi konum gibi faktörler göz önüne alındığında bile istatistiksel olarak anlamlılığını korumaktadır. Özellikle tiroid kanserinin papiller alt tipinde görülen artış, global tiroid kanseri insidansındaki genel bir eğilimi yansıtmaktadır. Bu çalışma, tiroid kanserli bireylerde HPV enfeksiyon geçmişinin değerlendirilmesinin, risk belirleme ve önleme stratejileri geliştirmeye yardımcı olabileceği tezini öne sürmektedir.

Araştırma, önceki HPV enfeksiyonları ile tiroid kanseri riski arasında güçlü bir ilişki ortaya koymaktadır. Tiroid kanseri teşhisi konmuş bireylerin, gelir veya mevcut koşullar gibi faktörlere bakılmaksızın, HPV enfeksiyonu geçmişine sahip olma olasılıkları sağlıklı bireylere göre iki kat daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Bu ilişki her iki cinsiyet için de belirlenmiş olup, HPV’nin tiroid kanseri gelişiminde potansiyel bir rol oynayabileceği düşüncesini desteklemektedir. Sonuçlar, Güney ve Doğu Asya’da tiroid kanserinin küresel yükündeki artışa dikkat çekmektedir. Tiroid kanserinin etiyolojisinin karmaşıklığına rağmen, bu araştırma beklenmeyen bir önceki HPV enfeksiyonu faktörünü ortaya koymaktadır. Cinsiyet veya diğer faktörler göz önüne alındığında, tiroid kanseri hastalarının HPV enfeksiyonu geçmişine sahip olma olasılıklarının sağlıklı bireylere kıyasla iki kat daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum, HPV’nin tiroid kanseri gelişimine potansiyel bir katkısı olabileceğini göstermektedir ve daha fazla araştırmayı gerektirmektedir. Ayrıca, bu araştırma HPV’nin sadece serviks kanseri ile ilişkilendirilmiş olması dışında birçok farklı kanser türü üzerinde etkili olduğunu vurgulayarak, bu virüsün insan sağlığı üzerinde daha geniş bir etkisi olduğuna işaret etmektedir.

HPV enfeksiyonu ile tiroid kanseri arasındaki potansiyel bağlantıyı öne sürerek, bu alanda daha fazla inceleme ve anlayışa ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır; ancak, bu bulguların genelleştirilmesi konusundaki sınırlamalar göz önüne alındığında, bu ilişkinin doğrulanması için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirtmek önemlidir. Elde edilen sonuçlar, tiroid kanserinin önlenmesine yönelik HPV aşılarının potansiyel bir strateji olabileceğini işaret etmektedir, bu hipotez gelecekteki araştırmalar ve klinik çalışmalarla desteklenmelidir. 

Yazar: Zehra Nur Koyuncu 

Editör: Elif Duymaz

Referans: Yang TH, Hung SH, Cheng YF, Chen CS, Lin HC. Association of thyroid cancer with human papillomavirus infections. Sci Rep. 2024;14(1):431. Published 2024 Jan 3. 10.1038/s41598-023-49123-z    

    -Bioinforange Bilimsel Haber Servisi-

Haber Yazıları, 20> Etki Faktörlü Q1 dergilerinde yayınlanan (listesi için tıklayınız)

bilimsel araştırmaların ekip arkadaşlarımız tarafından incelenip derlenmesi ile hazırlanmaktadır.

error: Her hakkı saklıdır, Bioinforange. İçerik talebi için Bioinforange Discord: https://discord.gg/E59J8z3

Bilim Paylaştıkça Güzel.

Bilim Paylaştıkça İlerler. #bilimlekalalım