Nano, küçük boyutlu anlamına gelen Yunanca bir kelimedir. 1 ila 100 nm arasında boyut aralığında iki veya daha fazla boyuta sahip parçacıklar nanopartiküller (NP) olarak tanımlanmaktadır. NP’lerin çok çeşitli uygulama alanı bulmasının en önemli nedenlerinden biri farklı sentez yöntemlerinin bulunmasıdır. İstenen NP’leri tasarlamak için sentez yöntemleri genellikle üç şekilde olup bunlar; fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak desteklenen yöntemlerdir. Yüzeyde absorbe edilen bazı toksik kimyasalların varlığı nedeniyle, kimyasal sentez yöntemleri birçok yan etki ile ilişkilendirilmektedir. Kimyasal ve fiziksel yöntemlere çevre dostu alternatifler olarak, mikroorganizmalar, enzimler, mantarlar ve bitkiler veya bitki özlerini kullanarak nanopartikül sentezinde biyolojik yöntemler kullanılmaktadır. Bunlara ek olarak, NP’leri hazırlamak için yaygın olarak kullanılan iki temel yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan biri “yukarıdan aşağıya” yaklaşım olup NP’lerin seri üretimi için yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Bir diğeri ise çeşitli NP’leri üretmek için atomların ve moleküllerin birleşmesini veya bir araya getirilmesini içeren “aşağıdan yukarıya” yöntemdir.
Çok güzel ve açıklayıcı bir paylaşım. Çağımızın önemli bir mayası olan Nanopartikülleri daha fazla duyurmak ve özellikle tıp,sağlık, teknoloji alanında bu Nanopartiküllerin kullanımını daha da ilerletmek önemli bir adım olacaktır. Bu noktada biz araştırmacılara, bilim insanlarına daha çok iş düşüyor. Akademik çalışmalarımızı ürüne dönüşebilecek kıvama getirebilirsek insanlık için çok daha güzel işler başarabileceğimizi düşünüyorum. İyi çalışmalar
Değerli yorumlarınız ve düşünceleriniz için kendim ve ekip arkadaşlarımın adına çok teşekkür ederim. Nanopartiküller ile ilgili serimizin devamı gelecektir, bilimle kalalım.
Değerli yorumlarınız ve düşünceleriniz için ben de kendi adıma ve ekip arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim. Bizler de serimizin devam yazılarını sizlerle paylaşmaya devam etmekten çok mutluluk duyacağız. Bilimle kalalım.